Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/www/hazerfen.me/wp-config.php:1) in /home/www/hazerfen.me/wp-content/plugins/wp-math-captcha/includes/class-cookie-session.php on line 46
Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/www/hazerfen.me/wp-config.php:1) in /home/www/hazerfen.me/wp-content/plugins/wp-math-captcha/includes/class-cookie-session.php on line 49
Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/www/hazerfen.me/wp-config.php:1) in /home/www/hazerfen.me/wp-content/plugins/wp-math-captcha/includes/class-cookie-session.php on line 49
Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/www/hazerfen.me/wp-config.php:1) in /home/www/hazerfen.me/wp-content/plugins/wp-math-captcha/includes/class-cookie-session.php on line 49
Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/www/hazerfen.me/wp-config.php:1) in /home/www/hazerfen.me/wp-content/plugins/wp-math-captcha/includes/class-cookie-session.php on line 49
Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/www/hazerfen.me/wp-config.php:1) in /home/www/hazerfen.me/wp-content/plugins/wp-math-captcha/includes/class-cookie-session.php on line 49 Mecmuat-ül Ahzab – Sayfa 2 – hazerfen.me
İhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen)
Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin
Utanılası birşeydir katıksız pembeliğin
Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin
Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek
Ama bu kente gelirsen, unutma beni, ara
Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım
Öfkem geçer, dinle yüzümü, sevgiyle bakarım
Kimse değil, SENİ YALNIZ BEN ANLARIM
Kişisel hayatımın detaylarını, özel ve özgün fikirlerimi içeren yazı resim video gibi her türlü içeriği okurken, izlerken, bakarken, yorumlarken ve paylaşırken gerekli özenin gösterilmesi, bizzat benim kişisel haklarıma ve hassasiyetlerime ve sitede adı geçen sahıs ve kurumlarının haklarına ve hassasiyetlerine dikkat edilmesi rica olunur. Sadece bir ricanın yeterli olmasını çok isterdim. Hiç hoşuma gitmesede internet ortamının negatif taraflarından ve garipliklerinden hem kendimi hemde site ziyaretçilerini korumak amacıyla bazı kurallar belirlemek ve beyan etmek durumundayım. Dikkat ederseniz sevinirim. Lütfen site altyapısı ve içeriğin güvenliğini zedeleyecek durumlardan ve eylemlerden kaçınalım. Lütfen beni güvenlik ve kontrol işleriyle uğraşmak zorunda bırakmayın. Zamanımı yazarak, okuyarak ve paylaşarak değerlendirmek istiyorum. Göstereceğiniz anlayış ve özen için teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu internet sitesinde bulunmanız, zaman geçirmeniz, her hangi bir eylemde bulunmanız bu sitede beyan edilmiş benim belirlediğim kuralları kabul ettiğiniz anlamına gelmektedir. Kurallar herkes için ve site içeriginin tamamı, her bir parçası, kopya ve tekrarlarının olduğu hertürlü elektronik ve elektronik olmayan medya ortamı için geçerlidir. Ekranın karşısında bulunan, klavyeye / fareye dokunan aksini ıspat edemediği sürece yapılan hertürlü eylemlerindede sorumludur. Kendi özel bilgisayarınız, bir başkasının bilgisayarı herhangi fark oluşturmaz, işlemlerin ortak kullanıma açılmış bilgisayarda gerçekleşmesi mazeret sayılmaz. Kullanmakta olduğunuz bilgisayarın herhangi bir güvenlik sorunu sebebi ile sizin kontrolunuz, istek ve arzunuz dışında sebeb olacağı negatif durumlar için yine siz sorumlusunuz.
İnternet sayfama haspelkeder rastlayıp, bu sayfada kalmayı tercih eden ve akabinde okuyup yorum yapmak ve paylaşmak arzusunda olan herkes benim belirlediğim kurallara uymak zorundadır. Kuralları okumamak, bilmemek, unutmak bir mazeret olarak kabul edilemez. Kuralları değiştirmek sadece benim kontrolümdedir. Tüm kurallar benim ve en yakın arkadaşlarım içinde geçerlidir. Kural değişikleri geçiktirmeden yine bu internet adresinde yayınlanacaktır.
Ana menüdeki osmanlıca ifadeler hakkında kısa bir açıklamadır :
İnternet sayfamın özellikle ana ve yan menüsünde ’osmanlıca’ kelimelere yer vermeyi tercih ettim. Bu ifadelere bende çok hâkim değilim. Fakat telefuzlarını seviyor ve bazı nüansları çok iyi vurgulayabildiklerini düşünüyorum. İnternette ki milyonlarca blog sayfası arasında bir farklılık yaratacakları ve ayrı bir tat verecekleri kesindir. Ayrıca orijinali İngilizce gibi bir imparatorluk lisanındaki ifadelere, diğer bir imparatorluk lisanı olan osmanlıcadaki karşılıklarının daha çok yakıştığına karar verdim. Bu durum aynı zamanda kıymet verdiğim bir tespittir. İfadeleri olabildiğince abartarak bu tespiti ön plana çıkarmak istedim. Bu benim kişisel tercihimdir. Cinlik yapma heveslisi ya da bir polemik yaratma arzusunda kesinlikle değilim. Öz-arı türkçemizin ne eksiği var gibi gelecek yorumları önemsemiyeceğimi şimdiden belirtiyorum. Bu kısa açıklamadan sonra belki merak eden olur diye, internet sayfamdaki ifadelerinin sadeleştirilmiş karşılıklarını bu pragraf bitiminde yazacağımı belirtiyorum. Zaten bir internet sayfasındaki menü başlıkları üç aşağı beş yukarı hep aynıdır. Ne anlama geldikleri çok kolay tahmin edilebilir. Unutmamanız gereken tek şey, büyükçe harflerle yazılmış olan ’hazerfen.me’ veya ’Dâr-ül Sahîfe’ ifadelerine tıkladığınızda başlangıç noktasına dönebileceğinizdir. Yani alışa gelmiş tabirle ’home= ilk sayfa = ana sayfa. Onun dışında tıklanabilecek heryere tıklayarak tüm detayları 5 dakikada keşfedeceğinizden eminim.
Yanlış anlaşılmasın ama üzerimde birçok kimliği taşıdığımı belirtmem gerek. Bu sebeble değineceğim konular çok çeşitli. Gök kuşağı gibi rengarek.
Kökleri balkanlara uzanan bir aileye mensubum. Balkanlarada Konya taraflarından geldiğimizi söylerler. Biraz daha kurcalasan ya kıpçaklara ya da çerkezlere varacağız herhal!
İzmir’de dogdum büyüdüm. İzmir – Çamdibi! Sülalem başta Manisa olmak üzere güzel memleketimin batı ve kuzey batısına yayılmış durumda.
Afyon’dan kız aldım. Önce Eskişehir’e sonra Danimarka’ya damat geldim 🙂
Uzun zamandır Danimarka’da yaşıyorum. Gurbette memleketimizin her bölgesinin insanı ile muhattap oldum. Avrupa’yı ve Avrupa insanınıda oldukça iyi bilirim. Hepsinin enişteleri olurum. Memleketimi 4000 km uzaktan izliyorum. Fırsat buldukça bir kaçamak yapıp sıla hasretimi dindiriyorum.
İşinde gücünde evli barklı çocuklu biriyim. Bilgisayarlarla ilgili okullara gittim ve başta bilgisayar sektörü olmak üzere birçok alanda iş yaptım. Kamera ve video işlerindende az biraz anlarım.
Yaşım itibariyle eski ve yeni arasında bir kuşaktanım diyebilirim ki; her telden çalabilirim. 80 öncesini çok dinledim, 80’leri iyi hatırlıyorum, 90 ve sonrasına bizzat şahit oldum.
Teknolojiye olduğu kadar beşeri konularada oldukça ilgiliyim.
Velhasıl paylaşabileceğim çok şey var. Yakın gelecekte yazmak istediğim konu başlıklarını şöylece sıralaybilirim:
Bu internet sayfası şahsım Hazerfen Mehmet Uzun’a ait iyi niyetlerle yapılmış kişisel bir blogtur. Bir nevi herkesin okumasına ve yorumuna açık günlük veya hatırat denilebilir. Aynı zamanda sanal mevcudiyetimin bir kimlik kartı, bir kontrol paneli gibi düşünebilir. Tecrübe, duygu, fikir ve görüşlerimi derleyip topladığım, hayatımın bazı detaylarını içtenlikle paylaştığım kişisel bir arşiv olarak anlaşılabilir. Okumak, yorum yazmak, paylaşmak Beni tanıyan tanımayan herkes için serbesttir.
Bu yazıyı okuyabildiğinize göre, internet sitesi çalışır durumda ve siz bir kaç tıklama yapmış durumdasınız. Aslına bakarsanız bu sitenin kullanamına dair ayrıntılı bir açıklama yapmaya gerek olduğunu hiç sanmıyorum. Bilinmesi ve unutulmaması gereken tek şey, büyükçe harflerle yazılmış olan ’hazerfen.me’ veya ’Dâr-ül Sahîfe’ ifadelerine tıkladığınızda başlangıç noktasına dönebileceğinizdir. Yani alışagelmiş tabirle ’home= ilk sayfa = ana sayfa. Onun dışında tıklanabilecek heryere tıklayarak tüm detayları 5 dakikada keşfedeceğinizden eminim.
Yeşil kare içindeki kitap simgeli külliyat ifadesine tıkaldığınızda, yazıp paylaşmayı tercih ettiğim her mesajı içeren uzun bir liste karşınaza gelecektir. Ekranda aşagılara doğru hareketlenerek listenin kalanına ulaşabilirsiniz.
Bir yandan başka bir dünyanın olasılıklarında gezinip ”sevgi” ve “iletişim” kavramlarının sınırlarını olabildiğince genişletmenin peşindeyim. Diğer yandan tüm ruhsuzlara ve ruhun satmışlara da en hafifinden ’ el insaf ya ’ diye haykırmak istiyorum. Anlaşılan bu ikilem içinde durup durup vicdan ve merhametten bahsedeceğim. Masumiyeti ön plana çıkaracağım. Bulabildiğim tek çözüm bu. İyi diye bildiğim, atalarımdan öğrendiğim, emin ve razı olduğum şeylerin bu kadar savunmaz bırakılmasına katlanamıyorum. Halden anlayacak, dertleşecek birilerine ihtiyacım var. Gözünüzü korkutmayım. Ne en masumu nede en doğrusunu arıyorum. Bu zamanda kim tertemiz ve dosdoğru kalabilir ki! Bunca olan bitene rağmen, hala aklınızı ve ruhunuzu izmler ve modern şeyhlerden koruyabildiyseniz, kendi ayaklarınızın üzerindeyseniz iyi anlaşabileceğimizi düşünüyorum. Hele birde herşey rağmen kendi(nize) inancınızı koruyabiliyorsanız, sevgi, saygı, vicdan, merhamet, insaf denildiğinde gülmüyor ve şaşırmıyorsanız belki dost bile olabiliriz. Çoğundan daha masum ve doğru olduğunuza eminim. Kesinlikle kendinizden şüphe duymayın. Gelin bir ortak yol bulalım. Nereden geldiğiniz ve nereye gittiğinizin hiç bir önemi yok. Beni yalnız bırakmayın, buyrun bir müddet / zaman zaman beraber yol alalım, yârenlik edelim! ’Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün, bir yerde buluşuruz’ der üstadın biri. Bizde sizlerle buluşuruz inşallah. Belki bir ara beraber seyrü sefer ederiz. Sonrasında yol yine sizindir. Sizi fazla tutmam.
Anadolu’dan İskandinavya’ya uzanan bir habitat ve şizofreni sınırlarını zorlayan bir fikriyat sizi bekliyor.
Sloganım: Hazerfen Mehmet Uzun’a ait hafıza kaydıdır.
Bu başlık samimiyetime olan vurgunun, kendimce büyük bir göstergesidir.
Samimiyet ifadesini acaba ne zamandan beri duymuyorsunuz Allah bilir! Belki bu sebeble size garip gelmiş olabilir. Heyecan yapmayın, sakin olun. Korkacak birşey kesinlikle yok. Merak etmeyin. Başınıza bela almayacaksınız. Kesinlikle bağımlılık yapmam.